Çocuklarda Dikkat Becerisi Neden Önemlidir ve Bunu Nasıl Eğitebilirsiniz?

05/08/2022

Dikkat, çevredeki çeşitli uyaranlardan yalnızca anlık ihtiyaçlar ve amaçlar doğrultusundaki uyaranlarla ilgilenmeyi sağlayan sinir sisteminin bir işlevi olarak tanımlanır. Diğer bir ifadeyle, duyular ile alınan çevredeki uyaranlardan herhangi birinin belli bir amaca göre seçilip ayıklanması işlemidir. Siz ebeveynler ve öğretmenler dikkatin öğrenme için aslında ne kadar önemli olduğunu biliyorsunuz. Ders esnasında veya kitap okurken dikkatinizi veremiyorsanız, bir şey öğrenmeniz güçleşir. Ancak dikkat becerisi, sadece “dikkatini vermekten” çok daha farklıdır. Dikkat becerileri, öz kontrolü, çalışma belleğini ve bilişsel esnekliği etkiler.

Dikkat becerisinin önemi göz ardı edilemez. Bir araştırma çalışması, 4 yaşındaki bir çocuğun dikkat becerilerinin, 25 yaşında üniversiteden mezun olma durumuyla güçlü bir şekilde ilişkili olduğunu ortaya koymuştur (Rabiner et al., 2016). Erken çocukluk dönemindeki dikkat becerilerinin açıkça akademik sonuçları, notları, başarı sonuçlarını, lise mezuniyetini ve eğitim alma süresini tahmin etmede en tutarlı yordayıcı olduğu belirlenmiştir. Birinci sınıfta başlayan dikkat problemlerindeki artışın liseden mezun olma ihtimalini %40 oranında düşürmesi dikkat çekicidir. Bu muhtemelen, erken çocukluk dönemindeki dikkat güçlüklerinin hem okuma başarısını hem de beşinci sınıftaki notları azaltması ve her ikisinin de sonraki akademik sonuçları olumsuz etkilemesini yansıtmaktadır. Ek olarak, çocuklukta dikkat sorunları, geç ergenlik döneminde daha zayıf yürütücü işlevleri beraberinde getirmekte ve bu durumda birden fazla alanda akademik performansın tehlikeye girmesine neden olmaktadır (Friedman et al., 2007).

Dikkat problemlerinin, ilerleyen yıllardaki başarı üzerindeki sürekli olumsuz etkisi nedeniyle, dikkat becerileri yaşıtlarının gerisinde kalan çocukların erken tespit edilmesi ve akademik olarak geri kalmalarının önlenmesi için müdahale edilmesi savunulmaktadır. Bu becerilerin farklı kazanımlarının çocukların erken okul deneyimlerini ve akademik yönelimlerini nasıl etkilediğini incelemek de önemlidir. Bu bilgi, erken eğitim programlarının geliştirmeye çalışması gereken becerilerin bilgilendirilmesine yardımcı olabilir. Örneğin, erken dikkat güçlüklerinin IQ, sosyoekonomik durum ve erken akademik becerilerden bağımsız olarak lise mezuniyet oranlarını azalttığını bilmek, dikkat eksikliklerini mümkün olduğunca erken tespit etmenin ve düzeltmenin önemini vurgulayacaktır (Rabiner et. al, 2004). Bu nedenle, daha az çocuğun dikkat eksikliği ile örgün eğitime başlamasını sağlamak için etkili yöntemler geliştirmek önemlidir (Rabiner et al., 2013).

Dikkat becerilerinin geliştirilmesinde ilk adım olarak, çocukların okula daha gelişmiş okuryazarlık ve aritmetik becerileri ile başlamaları sağlanabilir. Sonraki öğrenmeyi motive eden daha olumlu öğretmen geribildirimi almalarını sağlayan bu düzey çocukların okula, arkadaşlarına ve derslere daha kolay adapte olabilmelerini sağlar (Duncan ve diğerleri, 2007).

İkinci adım olarak, çocuğun sosyal katılımcılığı test edilmelir. Az gelişmiş sosyal becerilere sahip çocukların akran reddini deneyimlemeleri ve öğretmenlerle destekleyici ilişkiler kurmakta zorluk çekmeleri daha olasıdır. Bu, okuldan soğumalarına ve sınıfta katılımlarının azalmasına neden olabilir. Bu okulda ilgilerinin yanlış arkadaşlıklara kaymasıne ve akademik katılımınlarının da azalmasına neden olarak uzun vadede akademik başarılarını baltalar. Davranışsal ve sosyal beceri güçlüklerine ilişkin öğretmen veya ebeveyn düşüncelerine güvenmek yerine, çocukların sosyal kabulünü ölçmek için akranları ile ilişkisini gözlemlemek daha önemlidir. Sosyal kabulün akran raporu aracılığıyla değerlendirilen sosyo-duygusal beceriler, çocukların ilkokulun sonundaki akademik başarısını yordayacaktır.tahmin edecektir. Erken kazanılan bu beceriler, aynı zamanda, ortaokulda akademik performans, lise mezuniyeti ve genç yetişkinlik dönemindeki eğitim kazanımı da dahil olmak üzere daha uzak akademik sonuçları da öngörecektir.

Farklı bir bakış açısı olarak, dikkat becerilerini eğitmek için Asya’da, Avrupa’da ve Amerika’da bütünleştirici beden-zihin eğitimi ve farkındalık üzerine çalışılmaktadır (Tang& Posner ,2009). Farkındalık, kişinin mevcut düşüncelerinin, duygularının veya eylemlerinin farkında olma durumudur. Tang’e ve Posner’e (2009) göre dikkat eğitimi ve dikkat durumu eğitimi ile kişiler kendilerini geliştirebilir. Dikkat eğitimi, çatışmayla ilgili görevlerde, çalışan bellek görevlerinde veya yürütme kontrol mekanizmalarını içeren diğer görevlerde uygulama anlamına gelir. Bütünleştirici beden-zihin eğitimi, geleneksel Çin tıbbından uyarlanmıştır ve meditasyon ve farkındalık eğitiminin özelliklerini içerir. Ayrıca, beden ve zihin arasındaki iş birliğini önemli görmektedir. Zihin ve beden dengesi ve optimizasyonu olmadıkça bu meditatif duruma ulaşmak zordur. Bütünleştirici beden-zihin eğitimi, bu dengeli duruma ulaşılmasını kolaylaştırır ve dikkati ve performansı artırmak için bunu sürdürür.

Dikkat durumu eğitimi, aslında çocukların günlük hayatta yaptıkları işlerin ve okul hayatında gösterecekleri performansın sonuçlarının kendi hayatlarını nasıl etkileyeceğini görmeleri sağlayan ve çocukların kendi motivasyonlarını kendilerinin bulması teşvik eden bir eğitimdir. Bu meditasyon ve farkındalık eğitimleri çocuğun zihnini değiştirecek ve bedeni üzerinde farklı etkiler uyandırmaya başlayacaktır. Neyi, neden, nasıl yapmak istediğini bilen çocukların strese verdiği tepkiler de değişecek ve bu ruh hallerini de etkileyecektir. Bu öz-düzenleme çocuğun bakış açısını değiştirerek hayatını anlamlandırmasını kolaylaştıracaktır.

Dikkat becerisinin çocuğun okul performansı ve eğitimde çok önemli bir yeri vardır. Dikkat eğitimi, çocuğun günlük hayatında sergilediği becerilerini, olaylara bakış açısını ve öğrenme için sahip olduğu için bilişsel yeteneği kapsar. Okul öncesi sınıf çalışmalarına dikkat eğitiminin eklenmesinin öğrencilerin bilişsel kontrolünü iyileştirdiğine yönelik çalışma sonuçları bulunmaktadır. Çocuklarda dikkat durumu eğitiminin öğrenmeyi kolaylaştırdığı ve biliş, duygu ve performansı geliştirdiği de ortaya çıkmıştır. Akademik hayatı bilgi düzeyi ve sosyal beceriler anlamında daha hazır başlayan çocukların akademik hayatlarında dikkat becerilerinin daha yüksek olacağı ortaya çıkar. Bu nedenle çocuklar öğretmenlerinin ya da ebeveynlerinin düşünceleriyle değil akranlarıyla kurdukları ilişkileriyle değerlendirilmelidir.

Son Bloglar