Bilimsel Süreç Hangi Aşamalardan Geçer?

25/11/2023

Bilimsel süreç, yeni bilgilerin keşfedilmesi, mevcut bilgilerin doğrulanması veya mevcut bilgilere yeni bakış açıları kazandırılması amacıyla izlenen sistemli yaklaşımdır. Örneğin, Isaac Newton’un ağaçtan kafasına düşen bir elma sonucu, bir aydınlanma anı yaşamasına ve yer çekimini keşfetmesine neden olan,  aslında  bilimsel yöntemdir
Haydi gelin bilimsel sürecin aşamalarını birlikte öğrenelim!
Bilimsel sürecin başlangıcı, bir problemin tanımlanması ya da bir konunun belirlenmesi ile başlar. Bilim insanları, ilk olarak merak ettikleri veya anlamaya çalıştıkları bir konuya odaklanır.  Örneğin, birçok gözlemci, kuşların neden göç ettiklerini merak edebilir.  Isaac Newton gibi bilim insanları nesnelerin neden yere düştüğünü merak etmiştir. Var olan bir durumun nedenlerini anlamak ya da bir problemi çözmek istemek, bilimsel sürecin ilk basamağıdır.
İkinci aşamada belirlenen konu ya da probleme yönelik bilgi toplamak gerekir. Bu esnada gözlemler ile daha önce yapılmış benzer çalışmaları ve mevcut literatürü araştırmak önemlidir. Literatür tarama, benzer sorunların daha önce bilimsel çalışmalarda nasıl ele alındığını, konu hakkında gelinen noktayı ve mevcut bilginin hangi noktalarda eksik olduğunu anlamak için gereklidir. Bu aşama, bilimsel çalışmanın dayanağını oluşturur.
Gözlem ve literatür taraması sonucunda elde edilen bilgilere dayanarak, üçüncü aşamada hipotezler oluşturulur. Hipotez, bir sorunun cevabını veya bir olayın nedenini açıklamaya çalışır ve test edilebilir olmalıdır. Örneğin, "Kuşlar neden göç eder?" sorusu için bir hipotez, "Kuşlar, yiyecek bulmak ve iklim değişikliklerinden kaçmak için göç ederler" olabilir. Newton ise, düşen cisimlerin hareketini açıklamak için yerçekimi kavramını ortaya atmıştır. Yerçekimi hipotezi, cisimlerin kütlelerine ve aralarındaki mesafeye bağlı olarak bir çekim kuvveti ile birbirlerini çektiğini öne sürmüştür.
Hipotez kurulduktan sonra hipotezin test edilmesi için uygun bir araştırma yöntemi belirlenir. Örneğin bu araştırma yöntemlerinden biri, bir deney tasarlanması olabilir. Bu aşamada, belirlenen yönteme uygun şekilde hangi verilerin toplanacağı, nasıl toplanacağı ve nasıl analiz edileceği planlanır. Örneğin Newton yerçekimi hipotezi için küvet testini kullanmıştır. Onun küvet testi, su dolu bir küvette düşen bir şeyin su yüzeyini düzgünce ve dalgalanmadan geçtiğini göstermektedir. Yani, deney yerçekimi etkisiyle cisimlerin doğrusal bir şekilde düştüklerini ortaya koymuştur. Bu deney, yerçekimini anlamak için yapılan basit bir gösteridir. Yani, yer çekimi, nesneleri düzgünce yere çeker.
Araştırma yöntemi doğrultusunda veriler toplanır ve analiz edilir. Toplanan veriler, istatistiksel yöntemlerle analiz edilerek hipotezin doğruluğu veya yanlışlığı ortaya çıkarılır. Newton, yerçekimi yasasını matematiksel ifadelerle formüle etti. Yerçekimi kuvvetini (F) ve cisimlerin kütlelerini (m1 ve m2) içeren bir denklem olan yerçekimi yasasını buldu. Newton, bu denklemi kullanarak çeşitli gök cisimlerinin hareketlerini ve gezegenlerin yörüngelerini açıklamak için matematiksel hesaplamalar yaptı.
Elde edilen veriler, hipotezin doğruluğunu veya yanlışlığını gösterir. Sonuçlar, literatürle karşılaştırılarak yorumlanır ve bilimsel bir açıklama getirilir. Eğer hipotez doğrulanmış veya desteklenmiş ise, bu yeni bilgiye dayalı olarak daha geniş sonuçlar ve öneriler çıkarılabilir. Newton’un yerçekimi yasası, gezegenlerin yörüngelerini, ayın hareketini ve dünya üzerindeki nesnelerin düşme hareketini açıklamada son derece başarılı olmuştur.
Araştırma sonuçları, bilimsel bir makale veya rapor halinde yazılır ve uzmanlara sunulur. Bu, diğer bilim insanlarının çalışmayı incelemesine ve sonuçları sorgulamasına olanak tanır. Newton, bu bulgularını "Philosophiae Naturalis Principia Mathematica" (Matematiksel İlkelerin Doğa Felsefesi) adlı eserinde yayımladı. Bu kitap, fiziksel dünyanın hareketini matematiksel olarak açıklamak için temel bir kaynak haline geldi.
Bilimsel süreç, bilgiyi sürekli olarak geliştirmeyi amaçlar. Yeni bilgi, gelecekteki çalışmaları etkiler ve bilimsel bilginin evrimine katkıda bulunur. Yeniden değerlendirme ve ileri çalışmalar, bilimsel sürecin devam eden bir parçasıdır. Newton'un yerçekimi yasası, zamanla daha fazla deney ve gözlemlerle doğrulandı. Ancak, 20. yüzyılın başlarında Albert Einstein'ın genel görelilik teorisi, yerçekimi konusundaki anlayışımızı daha da derinleştirdi. Yeni bilimsel bilgiler ışığında daha önceki bilgilerin çürütülebileceği de unutulmamalıdır.
Bilimsel süreç, sistematik ve objektif bir yaklaşımı temsil eder ve bilimsel bilginin gelişimine katkıda bulunan bir yol olarak önemlidir. Bilim insanları, bu aşamaları izleyerek bilim dünyasına katkı sağlarlar ve bilgiyi sürekli olarak genişletirler.
KAYNAKÇA:
https://www.york.ac.uk/physics-engineering-technology/about/newtons-apple-tree/
https://www.researchgate.net/publication/331952570_Bilimsel_Surec_Becerileri_ve_Bu_Becerilerin_Erken_Cocuklukta_Gelisimi
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/114823

Son Bloglar